| |
|
|
|
|
| |
 |
|
 |
Türkiye’de kanser vakaları çoğalırken bu hastalığın topluma ve ülkeye olan maliyeti de giderek yükseliyor.
|
| |
|
|
| |
|
|
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği açıklamasına göre Türkiye’de her yıl 155.000 kişi kansere yakalanıyor, ancak hastaların etkili tedaviler sunan yeni kanser ilaçlarına zamanında ulaşmasında sıkıntı yaşanıyor.
Normalde 210 gün olması gereken ruhsatlandırma süresi, bazı kanser ilaçlarında 655 güne çıkabiliyor veya daha fazla uzayabiliyor. Hükümet’in bu yıl uygulamaya koyduğu yeni İyi Üretim Uygulamaları Sertifikası (Good Manufacturing Practices – GMP) kısıtlamaları sıkıntıları artırdı. Halen ruhsatlandırma sürecinde bulunan 22 kanser ilacı, üretim tesisleri için GMP denetimi yapılmasını bekliyor.
|
|
Her yıl 155.000 kişinin kansere yakalandığı, 60.000 kişinin de bu nedenle yaşamını yitirdiği Türkiye’de, bu hastalığın insani ve maddi faturası giderek artıyor. Sürekli yeni keşiflerin yapıldığı, yeni ilaçların geliştirildiği kanser alanında, bu ilaçların hızla Türkiye’deki hastalara ulaştırılmasında sıkıntı yaşanıyor.
Türkiye’de 210 gün olması gereken ruhsatlandırma süresi, kanser ilaçlarının onaylanmasında 655 gün veya daha fazla olabiliyor. Bu durum çok ağır koşullar altında yeni ilaçları bekleyen hastaların bu ilaçlara erişimini kısıtlıyor. Bu yıl başlayan yeni İyi Üretim Uygulamaları Sertifikası (Good Manufacturing Practices – GMP) uygulaması durumu daha da zorlaştırdı. Yeni uygulama ile, Sağlık Bakanlığı tarafından kabul edilen veya denetimi yapılan tesislere ait GMP sertifikaları olmayan ruhsat başvuruları kabul edilmediği gibi, bu ürünler için ön inceleme bile yapılmıyor. Bu uygulamadan etkilenerek ithali tehlikeye giren 287 yeni ilaç arasında 22 kanser ilacı da yer alıyor.
| |
Türkiye’de kanser vakaları çoğalırken bu hastalığın topluma ve ülkeye olan maliyeti de giderek yükseliyor.
Tahmini doğrudan maliyeti yılda 1,8 milyar Euro |
| |
İlaç sektörüyle ilgili araştırmalarda dünyanın önde gelen kuruluşları arasında yer alan i3 Innovus’un hazırladığı “Türkiye’de Hastaların Kanser İlaçlarına Erişimi” raporuna göre, hastalığın Türkiye’ye yıllık doğrudan maliyeti 1,8 milyar Euro (Yaklaşık 3,5 milyar TL) düzeyinde tahmin ediliyor. Bu sadece tedavi ve ilaç masraflarını kapsıyor. İş gücü ve diğer dolaylı ekonomik kayıplar eklendiğinde bu fatura birkaç misline çıkıyor.
|
Türkiye’de erkeklerde en yaygın ilk üç kanser türü akciğer, prostat ve mesane olarak sıralanırken; bu sıra kadınlarda meme, kolorektal ve tiroid şeklinde oluşuyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de en fazla ölüme yol açan ilk üç kanser türü ise 100 binde 24,5 ile akciğer, 100 binde 7,9 ile mide ve 100 binde 5,6 ile kolon ve rektum kanserleri. |
| |
“Türkiye’de Hastaların Kanser İlaçlarına Erişimi” raporu kanser ilaçlarına erişim bazında Türkiye ve 8 Avrupa Birliği ülkesi arasında karşılaştırma yapıyor. Türkiye ile Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Macaristan arasında yapılan karşılaştırma ülkemizde yeni ilaçların ruhsatlandırılma ve geri ödeme listelerine alınarak hastalara sunulması sürecinde gecikmeler yaşandığını gösteriyor. |
Raporda, kanser vakalarının sayısı, bu vakalardaki ortalama yaşam süresi ve yeni kanser vakaları arasındaki ilişki incelendiğinde, Türkiye’de kanser tedavisinin, Avrupa ülkelerindekine göre zorlukları bulunduğu, hastaların kanserden sonraki yaşam sürelerinin Avrupa’daki hastalara kıyasla daha kısa olduğu belirtiliyor.
Avrupa ülkelerinde sağlık harcamalarında kanser harcamalarının payı ortalama % 6,3, kanser tedavisi için kişi başına ortalama harcama ise 148 Euro olarak tahmin ediliyor.
Türkiye’de sağlık harcamalarının ise en iyimser ihtimalle % 3’ü kanser tedavilerine ayrılıyor. Ülkemizde kişi başına kanser tedavisi harcamasının ise sadece 13 Euro düzeyinde kaldığı tahmin ediliyor |
| |
| 25 Ağustos 2010, İstanbul |
| |
| |
|
|
