Anasayfa
Hakkımızda
Yayın Kurulu
Arşiv
Künye
İletişim
Ayın Konusu
Kongre Takvimi
Kitap Köşesi
Sağlık & Tıp Dernekleri
 
 
 
 
euromelanoma-turkey
 
 
 
 
 
 
 
DERMATOLOJİ
 
MELANOM SİNSİCE İLERLEYEBİLİR
ERKEN TEŞHİS İÇİN BELİRTİLERİ ÖNEMSEYİN!
 

Dünya genelinde her yıl 230.000 yeni tanı alan melanom görüldüğü ve bunların 55.000'inin hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. Her yıl yaklaşık 13 milyon kişide melanom-dışı deri kanser tanısı almakta, nadiren ölümcül seyretmesine rağmen bu sayı da gittikçe artmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızlı artan deri kanserlerinde UVA ışığına maruz kalmak önemli bir risk faktörü.

 

1999 yılında Belçika’da başlatılan Euromelanoma projesi, bugün 33 ülkede halkı deri kanserleri konusunda bilgilendirmeyi ve farkındalık yaratmayı amaçlayan bir Avrupa projesi. Türkiye, Euromelanoma projesine 2013 yılında katıldı. Ülkemizde 4. kez düzenlenen bu proje kapsamında, bireylerin kanser riski taşıyıp taşımadığını öğrenebilmesi için, 31 Mayıs-2 Haziran tarihlerinde 20 üniversite hastanesinde 'Euromelanoma Ücretsiz Ben Taraması' yapıldı.

Yılda bir kez gerçekleştirilen  'Euromelanoma Ücretsiz Ben Taraması' kampanyası kapsamında Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniğinden Doç. Dr. Aslı Kaptanoğlu deri taramamız sonrası gerçekleştirdiğimiz röportajımızda risk faktörleri, klinik özellikleri, tanı, tedavi, korunma hakkında sorularımızı yanıtladı ve yaz mevsiminin başlaması ile önemli uyarılarda bulundu.

PS: Deri kanserlerinin genel bir tanımını yaparmısınız?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Deri kanserleri deride gelişen kötü huylu tümörlerdir. Çok çeşitli deri kanserleri olmakla beraber temel olarak “melanom” ve “non--melanom'' olarak iki büyük grup olarak incelemekteyiz. Melanom olan grup birinci grup; derinin pigment hücrelerinden köken alan siyah, kahverengi ben benzeri şeklinde ortaya çıkan deri kanseridir. Non--melanom ise pigment hücrelerinden değil, daha çok derinin diğer yapılarından köken alan, bazen deriden kabarık, pürüzlenme, pullanma yada yara şekilde görülen kanser olarak tanımlanmaktadır.

PS: Melanomun sebepleri ve riskleri nelerdir?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Melanom, genetik zeminde çevresel faktörlerin yardımı ile gelişen bir deri kanseri. Sebebini açıkçası henüz tam bilmiyoruz. Bazı kişilerde daha çok gözüküyor. Ailesinde daha önce melanom öyküsü olan kişiler, açık beyaz tenli olan kişiler ve 18 yaşından önce şiddetli, su toplayan, ağrılı kızarıklık şeklinde olan güneş yanığı geçirmiş olan kişilerde  melanom riskinin arttığını bilmekteyiz. Çevresel faktörlerin etkisinin olup olmadığı ile ilgili çok fazla çalışma yapılmış ama en önemli etki, güneş ışını maruziyeti.

 

PS: Bazı kanser türlerinde olduğu gibi melanomun da tipleri var mı?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Melanomun 4 farklı tipi var. Lentigo maligna melanoma en ince tipi. Deride küçücük bir siyah leke şeklinde yerleşen bir tip ve en sık yüzde yerleşir. Yüzeyel yayılan melanom ise derine değil etrafına doğru büyüme eğilimine sahip yine bir başka çeşit. Diğeri ise nodüler malign melanom dediğimiz deriden kabarık koyu bir nodül şeklinde olabilen tiptir. Akral melanom ise el içi, ayak tabanı, parmak uçları hatta  tırnak altında yerleşebilen melanomlar. Bu 4 tipten ayrı olarak “amelanotik melanom” denilen başka nadir bir tip daha var. Deri ile aynı renkte olan ya da siyah kahverengi taşımayan melanomlar ise pek çok diğer deri tümörü ile karışabilmekte. Melanomu temel olarak bu şekilde sınıflandırabiliyoruz.

PS. Tanı kriterleriniz nelerdir ?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Öncelikle tam bir deri muayenesi gerekiyor. Tam deri muayenesinden kastımız, tamamen çıplakken tüm vücut, saç içi, kulak arkası, avuç içi, parmak araları, genital bölge gibi biraz daha saklı, hastanın günlük pratiğinde bakmadığı bölgelere de yoğunlaşarak muayene etmek. Riskli bulduğumuz lezyonlar öncelikle tanı için “dermatoskop” adı verilen bir çeşit mikroskopla büyütülerek dermatolog tarafından değerlendirilir. Şüphe halen devam ediyorsa tam tanı, tipleme ve evreleme için mutlaka histopatolojik inceleme yapılmaktadır.

Çıkardığımız dokunun patolojik incelemesindeki bulgulara göre, mesela derinin hangi tabakasına kadar ilerlemiş olduğuna, hücrelerin çoğalma hızlarına, damar ve sinir yapılarıyla ilişkilerine bakarak bir evreleme yapılmakta. Ayrıca evrelemede tespit edilen melanomun evresine göre ilgili lenf bezlerine de bakılması gerekebilir. Tanı konulurken evreleme ve tiplemeyi yapmamızdaki amaç hem tedavinin tam yapılmasını sağlamak hem de hastanın ileriki dönemde sağ kalım ve tedavi alternatiflerini değerlendirmek için gereklidir. Bu evre sonucuna göre evreye uygun tedavi planlanmaktadır.

PS: Melanomda genetik yatkınlık, yaş, cinsiyet,ırk ve coğrafi bölgesel farklılığa göre risk ayrımı var mı?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Genetik özellikleri elbette var. Eğer melanoma sahip yakın bir akrabanız varsa sizin de yakalanma riskiniz daha yüksektir. Melanom ya da başka bir cilt kanseri tipine sahip olmanız riskinizi arttırmaktadır. Zayıflayan bir bağışıklık sistemine sahip olmak da bu kansere yakalanma riskinizi ayrıca arttırmaktadır.Bazı melanomlarda bir takım genetik mutasyonlar görmekteyiz. Bunlar bize hastanın hem prognozu hem de ileride tedavisinde bazı ilaçlara duyarlılığının saptanmasında bize yardımcı olabilmekte.

Yaş ve cinsiyete göre hiçbir ayrım yok. Her yaşta görülebiliyor. Cinsiyet ayrımında her iki cinste de görülebiliyor. Ancak ırka göre beyaz ırkta, kızıl saçlılarda, açık renk gözlü kişilerde ve beyaz tende daha sık rastlıyoruz. Esmerlerde, zencilerde çok daha az görülmekte.

Sıradan bir ben melanoma dönüşür mü  

PS: Sıradan bir ben, melanoma dönüşür mü?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Aslında melanomların çoğu yeni oluşan lekeler şeklinde. Sonradan dönüşme daha nadir.Melanomlar bazen ilk ortaya çıkışında ben gibi görünüyor. Hastalar da bunu basit bir ben diye tarif ediyorlar ama bizim bildiğimiz, en başından melanom olarak ortaya çıkması. Ancak hasta bunun böyle olduğunu bilemez tabii. Onun için bende bir değişiklik, hızlı büyüme  kaşınma, kanama gibi beklenmedik durumlarda uyanık olunmalı.

PS: Fiziki muayene ve patolojik inceleme sonrası melanom tanısı alırsa, tedavi nasıl planlanıyor?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Tanıdan sonra tedavi, melanomun tipi ve evresine göre planlanmakta. Lenf bezlerinin alınmasını gerektirebilecek mi planlama buna göre yapılmakta. Cerrahi sonrası medikal tedavi ise pek gerekmiyor. Sadece metastazlar için uygulanabilen ilaçlar mevcut.

PS: Sonrasında hasta takibinde hangi aralıkla kontrol öneriliyor?

Dr. Aslı Kaptanoğlu:  Takipteki ana faktör her zaman tam deri muayenesidir. Patoloji sonuçlarına göre hasta takiplerini yine evresine göre belirliyoruz. Tam bir deri muayenesi sırasında şüpheli lezyonların kaydedilmesi (bilgisayarlı dermatoskopi bu konuda en büyük yardımcımız); şüpheli olanlar varsa çıkarılması yada işaretlenerek dönüşüp dönüşmeyeceğinin takibinin yapılması gerekmekte. 6-12 ay aralıklarla 5 yıl boyunca takip etmek gerekiyor.

PS: Erken tanı,ölümcül olabilen bazı deri kanserlerinde sağ kalımı nasıl etkiliyor?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Erken tanı tüm kanser hastalıklarda olduğu gibi melanomda da çok önemli. Erken tanı olan lentigo maligna gibi hastalarda %80’inde 5 yıldan fazla yaşam süresi olduğunu biliyoruz. En önemli kriter hastalığın evresidir. Erken tanı konulduğunda büyük oranda hayat kurtarıcıdır.

Yaşlılık lekeleri melanom için risk mi  

PS: Yaşlılık,güneş lekeleri gibi lekeler melanomla karışabiliyor. Bu lekeler gelecek için risk teşkil ediyor mu?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Biraz risk teşkil edebilir. Risk oluşmaması için, güneş veya yaşlılık hali lekesi diye düşünülmemesi önemli. Özellikle kaşıntı, kızarıklık, deriden daha kabarık hale gelme, kanama, yara açılması veya ortasında içe çöker gibi yara açılması veya beyazlamalar oluşursa, bunlar aslında orada bir hareketlenme ve bir dönüşümün olduğu belirtisidir. Mutlaka bu yaşlılık lekelerinin kontrolü için de hekime başvurması gerekmektedir.

PS: Halk arasında et beni olarak tabir edilen benler kansere dönüşebilir mi?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Et beni olarak tarif edilen üzüm tanesi gibi sarkan, saplı yumuşak deri renginde benlerle sık sık karşılaşıyoruz. Bunlar aslında iyi huylu deri uzantılarıdır ve kansere dönüşme ihtimali yoktur. Alınabilir ama öncelikle bunların da mutlaka iyi huylu olduklarından emin olmak gerekmektedir.

PS: Melanom tedavisi sonrası ikincil kanserler oluşuyor mu ?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Birçok malign hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da ikincil kanserler fazladır. Metastazlar açısından da dikkat edilmelidir. İlk hedef dokuları lenfatiklerdir. Öncelikle lenf bezlerine metastaz yapar. Ardından en sık gördüğümüz akciğer, beyin, kemik, karaciğer metastazları. Bu aşamada onkologlar tedaviyi üstlenmekte ve multidispliner tümör konseylerinde terapotik ajanlarla tedavi planlamaları yapılmaktadır.

''UVA IŞININA MARUZ KALMAK, CİLT KANSERİ VE CİLT YAŞLANMASI RİSKİNİ ARTTIRIYOR!''

PS: Güneşin deri kanserlerindeki en önemli etken olduğunu biliyoruz.Nasıl korunmalıyız? Koruyucular ne kadar etkili? Koruyucu seçerken nelere dikkat edilmeli?

UVA Işınına Maruz Kalmak Cilt Kanseri Ve Cilt Yaşlanması Riskini Arttırıyor  

Dr. Aslı Kaptanoğlu: UVA ışınına maruz kalmak cilt kanseri ve cilt yaşlanması riskini arttırıyor. Özellikle de melanom açısından güneş yanıkları riski artırıyor. Bu risklerden korunmada güneş koruyucular oldukça etkili. Piyasada 30 faktör ve üzerinde çok etkili koruyucular mevcut. Ayrıca faktör kadar kullanacağınız alana uyguladığınız koruyucu miktarı da önemli. Her ambalajda bulunan belli bir yüzey alanına uygulanması önerilen miktarlara uyulmalı. Sık sık, yaklaşık 3-4 saat aralarda tekrar etmek gerekiyor. Güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmesi lazım. Örneğin güneşlenirken sürülmesi etkisinin geç başlamasına sebep oluyor, koruma süreci başlayana kadar da derimizin hasar görmeye başlıyor.

Güneşe çıkmadan en az yarım saat önce sürülmelidir. Koruyucularda 15 faktörden itibaren %90 koruyuculuk başlıyor. Son zamanlarda bir takım düzenlemeler yapıldı. En fazla yazılabilecek oran 50 faktör veya 30+ diye belirtiliyor. Arada çok bir fark yok. Ayrıca solaryumdan da her şekilde uzak durulmasını öneriyoruz.

PS: Çocuklarda kullanılan koruyucular hangi özellikleri taşımalı?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Koruyucular hem kimyasal filtre hem de mineral filtreleri içermekte. Biz çocuklarda kimyasal koruyucu içermeyen- mineral filtre içeren koruyucuları öneriyoruz. Ailelere eczanelerde satılan güvenilir firmaların ürünlerini kullanmalarını, çocuklarını belli zaman dilimlerinde ve sürelerde güneşe çıkarmalarını öneriyoruz.

 

PS: Günlük yaşam içinde örneğin makyaj altına koruyucu uygulandığında güneşe karşı da etkisi var mı?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Güneş koruyucuların tipleri ve aldığınız ürünle bağlantılı olarak, var. Yüz için olan çok ince, yüzde yağlanma yapmayan, beyaz bir renk bırakmayan ürünler mevcut. Uygulanan cilt tipine uygun ürünler seçilmeli. Örneğin, kuru ise nemlendirici formları, sivilceli ve akneli bir cilt tipinde ise gözenekleri tıkamayan ürünler seçerek öncelikle bunları makyaj altına sürmelerini, üstüne makyaj yapmalarını öneriyoruz. Birçok fondöten ve pudranın içerisinde en az 15-20 faktörlü güneş koruyucular bulunmakta. Satın alırken böyle bir ürünü tercih etmeliler. Ancak yoğun güneş ışığına maruz kalacaksanız, dışarıda çalışıyorsanız, açık havada spor yapıyorsanız suya ve tere dayanıklı yüksek faktörlü bir koruyucu tercih etmek daha uygun olacaktır

PS: Euromelanoma Derneği’nin hayata geçirdiği tarama projesinde Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği olarak yer aldınız.Ne kadar başvuru yapıldı?

Dr. Aslı Kaptanoğlu:  Euromelanoma Derneği’nin projesinde Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği olarak 60 hasta taraması planladık. Bu projede 5 öğretim üyesi görev aldı. Risk yaratacak veya erken dönemdeki olguları yakalamak ve tedavilerini erken dönemde yapmak hedefimiz. Dermatoloji kliniği olarak sıklıkla deri kanserleri ile karşılaşıyoruz. Ünitemiz dahilinde bilgisayarlı dermatoskopi cihazı ve diğer tanı yöntemlerini kullanarak takip ve tedavilerini gerçekleştirmekteyiz.

PS: Son olarak vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Dr. Aslı Kaptanoğlu: Her zaman güneş gibi güçlü bir enerji kaynağı ile ilişkide dikkatli olunmalı ve özellikle güneş yanıklarından korunmalı, düzenli deri kontrolleri yapılmalı, uyarı işaretleri görüldüğünde mutlaka gecikmeden dermatoloji uzmanına başvurulmalı. Deri kanserleri erken teşhisle tedavi edilebilir, tam iyileşme sağlanabilir.

Deri kanserleri ve Euromelanoma-Türkiye hakkında detay bilgi için aşağıdaki linki takip edebilirsiniz

http://www.euromelanoma.org/turkey

Röportaj :Zeynep Çetinkaya

 
23 Haziran 2017

 

Copyright © populersaglikdergisi.com