|
|
|
|
|
|
Kongre Haberleri-ASNO2014 |
|
ASNO 2014 İstanbul |
11. Uluslararası Asya Nöroonkoloji Kongresi İstanbul'da gerçekleşti
|
|
|
Türkiye ve dünyanın öncü bilim insanları ASNO 2014 Kongresi için İstanbul’da bir araya geldi.
Beyin tümörlerinin cerrahi ve onkoloji alanında tedavi yöntemlerinin tartışıldığı ve yeni yöntemler üzerinde bilgilerin paylaşıldığı kongreye, beyin tümörleri alanında dünyadaki öncü bilim insanları katıldı.
Beyin ve omurilik tümörleri, yetişkinlik ve çocukluk çağı hastalıkları arasında en çok iş gücü ve can kaybına yol açan, duygusal yönden ağır travmalara sebep olabilen, ülke ekonomisi açısından yüksek maddi kayıplara yol açabilen bir hastalık grubudur. Ülkemizde her yıl 15 bin kişi doğrudan bu grup hastalığa yakalanmakta ve bu hastalıkların tedavisi ülke ekonomisine yaklaşık yıllık 750 milyon TL'ye mal olmaktadır.
|
|
27 ülkeden 500 katılımcının yer aldığı kongreye; Koichi Ichimura, Jeong Hoon Kim, Zhong-ping Chen, David Reardon, Martin Taphoorn, Necmettin Pamir, Kumar Somasundaram, Mark Rosenthal, Tai-Tong Wong, Santosh Kesari, Hugues Duffau, Charles Stiles, Michael Weller, Kyung Gi Cho,Yukitaka Ushio, Rakesh Jalali, Masao Matsutani, Riccardo Soffietti, Ham-Min Tseng, Peter Black, Stefan Oberndorfer, Susan Chang, Wedantam Rajshekar, Yin Sheng Chen, Hideo Takashima, Frank Furnari, Keki Türel, Tarık Than Türk, Xue Jung Yang, Jian Hong Zhu, Chae Yong Kim and Yong Kil Hong gibi dünyadaki öncü bilim insanları ve Türkiye'den Doç. Dr. Evren Keleş, Prof. Dr. Savaş Ceylan, Doç. Dr. Deniz Konya, Prof. Dr. Kemal Yücesoy, Doç. Dr. Nesrin Erçelen gibi konusunda uzman bilim insanları katıldı.
|
|
 |
|
11. Asya Nöroonkoloji Kongresi "ASNO 2014" kapsamında düzenlenen basın toplantısına katılan "ASNO 2014" Başkanı Prof. Dr. Türker Kılıç ,ASNO 2014 Onursal Başkanı Prof. Dr. Kaya Aksoy, Dünya Beyin Cerrahisi Birliği önceki dönem Başkanı Prof. Dr. Peter Black,Amerika Beyin Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. William Couldwell,Harvard Üniversitesi Genetik ve Molekülerbiyoloji Anabilim Dalı Başkanı-Dana Farber Canser Instute Prof. Dr. Charles Stiles ve Saitama Medical University Japan
Prof. Dr. Ryo Nishikawa kongre hakkında,beyin tümörleri ve nöroonkolojideki gelişmelerle ilgili önemli bilgiler paylaştı.
|
Prof. Dr. Türker Kılıç
"ASNO 2014" Kongre Başkanı
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı,
Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı
"Her yıl Asya bölgesinden genel nöroonkoloji alanındaki bilim adamları ve profesyoneller bu yüksek profilli toplantı için bir araya gelmekteler.Tüm dünyadan önemli konuşmacı ve katılımcıları bir araya getiren bu konferans araştırmacılar, klinisyenler ve profesyoneller için sadece bir bilgi paylaşımı değil,ayrıca ilerideki işbirliklerini sağlamak adına gerekli olan ağları sağlamalarını sağlayan bir platform görevi görüyor.
Nöroonkolojide dünyadaki en büyük çatı Nöroonokoloji Dünya Fedarasyonudur. Dünya Nöroonokoloji Federasyonu altında 3 önemli alt dernek bulunmaktadır. Asya Nöroonkoloji Derneği, Avrupa Nöroonkoloji Derneği ve Amerikan Nöroonkoloji Derneği. Bunların arasında en fazla ülkenin katılımı olduğu dernek Asya Nöroonokoloji Derneği’dir. Asya Nöroonkoloji Derneği her yıl Asya’nın bir başka ülkesinde bu toplantılarını gerçekleştirmektedir. 6 yılda bir dönen bir döngüsü vardır. Türkiye ülke konumumu ile Asya Nöroonokoloji Derneği’ne ve aynı zamanda Avrupa Nöroonokoloji Derneği’ne de üyedir.
|
|
 |
|
ASNO 2014 KONGRESİ ÖNE ÇIKAN KONULAR
Üretilen bilginin kliniğe aktarılabilmesi bizim hasta tedavisindeki başarımızı hızla geliştirmekte.Bu değişimin en hızlı olduğu alanlardan biri beynin kendisinden kaynaklanan ‘Düşük Evreli Glioma’ adını verdiğimiz hastalık grubudur. İkincisi de beynin iyi huylu urlarından Meningiom adını verdiğimiz urlarıdır. ki Meningiomlar beyin zarından kaynaklanan iyi huylu urlardır. Her ne kadar kanser olmasalarda etkiledikleri insan sayısı sözkonusu olduğundan bunlar en önemli grubu oluşturan urlardır.En fazla gelişmekte olan alanlardan bir diğeri ise, beynin bir parçası olan Hipofiz Bezi Tümörleridir. Bu hızlı gelişmenin görüldüğü 3 ayrı hastalığı kongre programımız çerçevesinde her güne bir konu ayrı olarak ele aldık.
Bu üç önemli hastalık alanında son yıllarda elde edilen yeni bilgi üretiminin klinik tedaviye ne şekilde değiştirdiği, teknolojik gelişmelerin tedaviye ne gibi katkılar sağladığı, yeni üretilen bilimsel yayınların klinikte hastanın tedavisine hangi ölçülerde katkı sağladığı konuşuldu. Bu alanlarda dünyadaki bilimsel lokomotifler olan 80’in üzerindeki bilim insanı hem kendi tecrübelerini hem de geleceğe yönelik olarak beklentilerini tartıştı. Bu toplantının ülkemizde yapılıyor olması, nöroonkoloji alanında ülkemizde aşağı yukarı 8 – 10 bin civarında sağlık personelinin çalıştığını varsayarsak bütün bu multidisipliner yaklaşımlar aynı zamanda bize bu bilgilerin koordine edilmesini sağladı.
Kongrede ilk kez ; Susan Chang tarafından organize edilen “1. WFNS Nöro-Onkoloji Kursu- Yüksek Kaliteli Glioma Multidisipliner Yönetimi”, Albert Rhoton Laboratuvarından William Couldwell tarafından organize edilen “1. Kafatabanı Anatomi Kursu-Uygulamalı Kadavra Çalıştayı””, Marlon Saria, Zehra Durna ve Kaya Kilic tarafından organize edilen “Nöro-onkoloji Hemşireliği Kursu” düzenlendi.
''DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE BİRÇOK KİŞİ BEYİN VE OMURİLİK TÜMÖRLERİ HASTALIĞINA YAKALANMAKTADIR''
Ülkemizde her yıl 100 bin kişide yeni 18 ila 20 kişi bu hastalığa maruz kalmaktadır. Bu rakamlar göz önüne alındığında ülkemizde bu konuda bir istatistik olmamakla beraber bu hesaplamayla her yıl yaklaşık 15 bin kişinin aileleri ile birlikte, toplamda ise her yıl yeni 100 bin kişinin bu hastalığa bir şekilde direkt ya da dolaylı yoldan yakalandığını söyleyebiliriz.
Bu hastalıkların tedavisi ülke ekonomimize yaklaşık olarak yıllık 1 milyar dolar gibi bir rakama mal olmaktadır. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında ülkemizin örneğin önümüzdeki bir yıl içerisinde ödemesi gereken dış borcun yaklaşık 200’de biri beyin tümörlerinin tedavisine harcanması gereken bu para tarafından oluşturulmaktadır.
|
|
 |
''BİLGİSAYAR BİLİMİNİN BİLGİ MİKTARINA EN ÇOK YAKLAŞAN BİLİM ALANI, NÖROBİLİM VE BEYİN TÜMÖRLERİ''
Nöroonkoloji yani beyin ve sinir sistemi tümörleri bilim alanı tıbbın en hızlı gelişen akademik alanlarından biridir. Bayt cinsinden hesapladığımız zaman bilgi miktarı bu bilim alanında yaklaşık 22 ayda ikiye katlanmaktadır. Örneğin bilgisayar bilimlerinde internet 18 ayda bilgi yükünü ikiye katladığını biliyoruz. Bilgisayar bilimine en çok yaklaşan bilim alanı nörobilim ve beyin tümörleridir. 22 ayda ikiye katladığını düşündüğümüz zaman tıp fakültesine başlayan bir çocuk 6. senenin sonunda tıp fakültesini bitirdiğinde beyin tümörleri ile ilişkili varolan bilgisi 8 katına çıkmaktadır. Dolayısıyla bu yüksek bilgi üretimi son yıllarda tedavide, klinikte çok önemli olumlu sonuçlar vermiş ve nöroonkoloji tümörlerinin büyük bölümü başarıyla tedavi edilebilir ya da uzun süre klinik olarak baskılanabilir duruma getirilmiştir.
|
|
BEYİN CERRAHLARI OLARAK ULAŞAMAYACAĞIMIZ YER YOK.
Prof. Dr. Kaya Aksoy
ASNO 2014 Onursal Başkanı
''ASNO üyeliğimiz, ülkemizin büyük bir kısmının Asya’da olması medikal alandaki gelişmeleri özellikle de nöroşiruji alanındaki çalışmalarını göz önüne alarak Nöroşiruji Derneği başkanlığı yaptığım dönemde katılmamızla başladı. Asya'daki medikal gelişmeleri bilinmeyebilir ancak, nüfusun çok fazla olduğu ülkelerde özellikle Çin’de yoğun ameliyatlar, çok modern konseptler içerisinde yapılıyor. Çin’de bir cerrahın yaptığı ameliyat sayısı, ülkemizdeki cerrahi ameliyatlarının sayısının çok üzerinde.Bizim hayatımızda yapamadığımız kadar ameliyat yapıyorlar.Asya Nöroonkoloji Derneği’ni kurmaktakiamaç nöroşirürjiyenler ve nöroşirürjiyenler ile çalışan diğer branşların bir araya getirerek, ülkeler ve bilim adına korelasyon sağlamak ve bilgi alanında alışverişte bulunarak hem kendimizi hem de bizden sonraki genç jenerasyonu eğitebilmek.
Eskiden bize sadece tümörler sadece adları ile söylenirdi. Şimdiki patoloji raporlar hasta yakınlarının hatta bu işi takip etmeyen beyin cerrahlarının bile anlayabileceği tarzda değil.Çünkü işin tamamen içerisine moleküler biyoloji ve genetik girdi.Dolayısıyla bir tümör dediğinizde üç hasta da aynı olabiliyor ama moleküler parçacıkları farklı olduğundan , aynı tümör bir yerde tedaviye cevap verebiliyor, diğerinde tedaviye cevap vermiyor.Bu yüzden bu fazının mutlaka laboratuarlarda araştırarak, tümörlerin cinslerini bulmamız ,daha derinlere inmemiz lazım. |
''Mısırlılardan kalan kafataslarına şimdi biz nasıl bakıyorsak , bize de belki 100 yıl sonra bu şekilde bakacaklar''
Oldukça modern teknik ve cihazlarla çağdaş bir şekilde gitmeye çalışıyoruz. Şu an beyin cerrahları olarak ulaşamayacağımız yer yok. Belki ulaşılmayan tümörler olabilir ama kaş yaparken göz çıkartacaksak ulaşmanın bir anlamı yok. O zaman ulaşmamayı yeğliyoruz. Hiç değilse hasta yaşadığı süreyi kaliteli yaşasın. Bütün dünyada beyin tümörleri üzerinde yapılan çalışmalar kaliteli yaşamın uzatılması üzerine.
Bazı tümörlerde şanslıyız.Eskiden ilacın olmadığından dolayı ilaç kullanıp yok edemediğimiz tümörler, örneğin hipofiz tümörlerinin bazı bölümlerinde şimdi ilaç kullanarak ortadan kaldırıyoruz. Bazılarında hem cerrahi imkanlarının artması örneğin endoskopik cerrahi , mikroskopik cerrahi , görüntü kaynaklarının veya ameliyat esnasında içeride tümörün ne kadar kalıp kalmadığını görebilmek gibi olanaklarımızın artması ile aynı zamanda kullandığımız aletlerin daha uzay teknolojisi ile paralel, elimize uygun yakışır şekilde gelişmesi ile daha iyi cerrahi yapabilir hale geldik.
|
|
''5 KİŞİDEN BİRİNDE TÜMÖR!''
Prof. Dr. William Couldwell
Amerika Beyin Cerrahisi Derneği Başkanı
University of Utah, USA
Kafa tabanlı tümörler kötü huylu olmayabilir ancak hasta için önemli sıkıntılara sebep olmaktadır. Bu tümörler oldukça zor ve komplike bir ameliyat gerektiren bir türdür. Aynı zamanda toplumda da önemli farkındalık yaratan bir türdür. MR çalışmalarındaki sonuçlara baktığımızda, 5 kişiden birinde tümör olduğu gösteriyor. Ancak beni şaşırtan, bu kadar sık görülen olmasına rağmen hatta bazı semptomları gösteriyor olmasına rağmen, bir çoğunda da semptomları göstermiyor. Tümörlerin sıkışması nasıl durdurulur bilmiyoruz, genetik bazlı olduğunu düşünüyoruz ama neyin sebep olduğunu bilmiyoruz.
Meningiomalar iyi huyludur ancak bazen çok agresif davranışlar gösterebilir.Özellikle de alt gruplarda.Beyin zarında oldukları için beynin her yanında etkili olabilirler. Özellikle kafa tabanında olurlarsa o bölgede sinirler ve damarlar olduğundan, çıkarılması daha da zorlaşmaktadır. Bunları mevcut imkanlarla tedavi etmek zor ancak radyasyon tedavisi uygulanabiliyor. |
 |
|
''YENİ GELİŞMELER ÖNÜMÜZDE DURUYOR VE BİZ BUNLARI GÖREBİLİYORUZ''
Prof. Dr. Charles Stiles
Harvard Üniversitesi Genetik ve Molekülerbiyoloji Anabilim Dalı Başkanı
Dana Farber Canser Instute, USA
Yükek Evreli Gliomların özelliği tedavi edilemiyor olmalarıdır.Bunun iki sebebi var. Birincisi ulaşılamayan yerlerde olmaları, ikinci sebebi de çok hızlı yayıldığı için tamamen çıkarılamamaları. Tedavileri için şimdilik çok fazla bir şey yapamıyoruz. Radyasyonun da işe yaramadığı bir tümör grubu.Bu nedenle laboratuarımda hedefe yönelik tümöre etki eden ancak sağlıklı dokuya zarar vermeyen akıllı ilaçlar üzerinde çalışıyoruz. |
California Üniversitesinden Dr. Susan Chang ise,yeni akıllı üzerinde çalışıyorlar. Özellikle yetişkinlerde görülen düşük evreli gliomlar için ve doku paylaşımının yapıldığı genetik analizler sonucunda ortaya çıkan ulaşılan bir sonuç. Düşük evreli gliomlar genellikle yüksek evreli gliomlara hızlı bir şekilde dönüşebiliyor. Genellikle iki gendeki mutasyon sonunda meydana geldiğini anladık.Araştırmalarımızda gördük ki,bu türlerin %70’inde bu mutasyonun bulunduğunu görüyoruz. Bu durumda sadece mutasyona uğramış enzime karşı bir ilaç çıkarılması üzerine çalışan çok fazla ilaç şirketi var.
Çocuklarda görülen tümörlerde yeni ve önemli gelişmeler var.Örneğin genetik analize bakıldığında bu tip tümörlerin olduğu çocuklarda BRAF adını verilen gende bir mutasyon olduğu görülmüş.
 |
|
Akıllı Cerrahi-Akıllı Radyasyon-Akıllı Kemoterapi
''ARTIK AKILLI TEDAVİYE ODAKLANDIK''
Prof. Dr. Peter Black
Dünya Beyin Cerrahisi Birliği önceki dönem Başkanı-USA
Akıllı cerrahi dediğimizde sadece kötü olan dokuyu çıkarıp, sağlıklı olan dokuyu bırakmaktan bahsediyoruz.Bunu yapmanın yolu da ameliyat sırasında kullanılan görüntüleme sistemleridir.
Akıllı radyasyonda örneğin gama knife tedavisinde metastatik olan özellikle de metastatik beyin kanserlerinde devrim yaratmıştır.Hasta olan bölgeye uygulandığından hastanın yaşam kalitesini arttırmaktadır.
Akıllı kemoterapi de ise zehir içeren bir madde ile bütün hücreleri öldürmektense, hastaya sadece tümöre saldıran etkisiz hale getiren ilacı kullanımı üzerinde çalışmalar araştırmalar mevcut. Zayıf noktasını bulup akıllı ilaçlarla oraya saldırmak odaklanmak istiyoruz.
|
Beyin tümörü demek bir ölüm fermanı demek değildir.Bir arkadaşında beyin tümörü çıktığını duyduğumuzda hemen onu kaybedeceğini düşünür,aslında öyle değildir.Tümörlerin yarısından fazlası iyi huyludur.Önemli olan ne zaman tedavi edileceğidir.En tehlikeli olan gliomalarda bile ,erken teşhis hastalığın ilerlemesini engellemekte ve sorunun bir an evvel çözülmesine katkıda bulunmaktadır. Bu sebeple umutsuzluğa düşülmemelidir.
|
İlgili Konular: |
. Beyin tümöründe ''Nöronavigasyon'' ile sağlıklı dokular korunuyor. |
. Beyindeki SAATLİ BOMBA: ANEVRİZMA |
Zeynep Çetinkaya/12 Eylül 2014 |
|
|
|
|
|