Uzm.Dr. Tülay Tüzel Akman
İzmir Tepecik
Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Onkoloji Kliniği
Bir insanın diğer bir kişiye kötü bir haber vermesi her ne konuda olursa olsun, hep zordur ve mecbur kalmadıkça kimse istemez bu işi yapmayı. Hep kısa tutulur bu haberler, üstü örtülür, geçiştirilir. Zaman her şeye ilaçtır denir, hayatın da sonu değildir ya elbet bir çözüm bulunur denir ve teselli verilir.
Düşünün öyle bir mesleğiniz var ki sürekli kötü haberler vermek zorunda kalıyorsunuz. İşte biz onkologlar, çoğu zaman diğer branşlardaki meslektaşlarımızın bile çoğu zaman vermekten çekindiği kötü haberleri hastalarımıza her gün defalarca veriyoruz. İşte tam bu noktada onkologlar, diğer doktorlardan ayrılmaya başlıyor. Hastalarımıza belki de hayatlarının en kötü haberini verirken,
ümidin bittiği anda ve ne acıdır ki çoğu zaman ‘hayatın sonu değil’ tesellisini bile veremeyeceğimiz kötü haberleri söyledikten sonra hastalarımızda ümidi tekrar yeşertmek bizim görevimizdir. Ölümün yakınlığının kalplerde hissedildiği ve karşılıklı nefeslerin tutulduğu o derin sessizlik anlarından
sonra hastaların ve yakınlarının elinden tutmak, çekip çıkarmak onları dipsiz, karamsarlık çukurundan...