Popüler Sağlık Dergisi
 
Anasayfa
Hakkımızda
Yayın Kurulu
Arşiv
Künye
İletişim
Ayın Konusu
Kongre Takvimi
Kitap Köşesi
Sağlık & Tıp Dernekleri
 
Popüler Sağlık Dergisi
Reklam Vermek İçin
 
 
 
'APOPTOZ'
Sağlık ile Hastalık Arasındaki İnce Çizgi
 
Okan OK
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Lisans Öğrencisi
 
Siz bu cümleyi okumayı bitirdiğinizde binlerce hücrenizi kaybetmiş olacaksınız. O hücreler sizin sağlıklı kalmanız için intihar ettiler. Yani fizyolojik koşullar altında öldüler. Üstelik ölecekleri önceden planlanmıştı. İşte bu bahsettiğimiz apoptoz olayıdır. Kısaca apoptoz, organizmanın normal işleyişi esnasında görülen ve düzenli olarak sürmesi gereken bir tür hücre ölüm şeklidir.
 

 

Hücreler doğarlar, belirli bir süre yaşarlar sonra da ölürler. Yaşam süresi hücre tipine göre değişir. Örneğin bağırsak hücreleri 3-5 günlük bir yaşam süresini takiben ölürken kalp kası ve sinir hücreleri çok daha uzun ömürlüdür. Bu saydığımız tüm olaylardan tutun da insan embriyosunun el parmakları arasındaki perdelerin kaybolmasına kadar tüm olaylar apoptoz ile meydana gelir.

Apoptotik hücreler organizmanın bazı dokularında sürekli olarak oluşmaktadır ve bu ömür boyu devam eder. Böylece ölüm ve yeniden yapım bu dokularda dinamik bir denge halinde süregelir. Normal apoptotik hücre ölümü ve yerine yeni hücre yapımının günde yaklaşık 100 milyar hücreyi bulduğu hesaplanmaktadır. Bu hızda bir hücre ölümü ve yeniden yapımı yetişkin bir insanın vücut ağırlığının 1.5-2 yılda bir yeniden yapım ve yıkımı anlamına gelir.

 

Apoptotik süreç büyüme faktörlerinin eksikliği, hücre yaşlanması, HIV, kanser ilaçları, radyasyon gibi nedenler sonucunda başlar. Bu süreçte hücre bütünlüğünü korur ama giderek küçülür ve sonuçta yok olur. Apoptotik sürecin hayran verici diğer özelliği süreç başladıktan sonra geri dönülmez aşamanın hücrenin enerji santrali olan mitokondrinin aktivasyonu olmasıdır. Bu da enerji üretiminin hücrenin yaşamı için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

''Kanser oluşumunda rol oynamaktadır.''

Virüsler, hücreyi istila ettiğinde girdikleri hücreye kendi proteinlerini yaptırır ve hücrenin kendisi için gerekli proteinin yapımını durdurur. İşte burada apoptoz başlar ve hücre ''yararım olmayacaksa zararım da olmasın'' felsefesiyle kendini öldürür. Fakat bazen güçlü ve kurnaz virüsler hücreye girdiğinde hücreye kendi işini yaptırmakla kalmaz ayrıca hücrenin kendini öldürmesini sağlayan tüm mekanizmalarına el koyar. İşte burada apoptoza gidemeyen hücreler hastalık oluşturur. Kanser oluşumunda da yine apoptoza gidemeyen hücrelerin kontrolsüz çoğalması rol oynamaktadır.

Apoptoz her zaman insanı hastalıktan kurtarmaz. Bazen de hastalığın sebebidir. Sinir hücreleri, aralarında bağlantıları uygun şekilde kurduktan sonra bir daha çoğalamayan hücrelerdir. Dolayısı ile bu hücrelerin çoğu ömür boyu yaşar. Oysa Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklarda apoptoz başlayarak sinir hücrelerinin ölmesine yol açar.

 

''Hücrelerimiz programlı mı ölüyor?''

Buraya kadar sürekli programlı ve fizyolojik ölüm olan apoptozdan bahsettik. Peki tüm ölen hücrelerimiz programlı mı ölüyor? Cevap hayır. Çünkü nekroz adı verilen ve apoptozdan farklı olan bir hücre ölüm şeklimiz daha var. Üstelik 1970'lere kadar bilinen tek ölüm şekli bu. Apoptozu daha iyi anlayabilmek için nekroz konusuna da değinmenin faydalı olacağını düşünüyoruz. Nekroz hücrenin geri dönüşümsüz şekilde hasar görmesi sonucu görülen patalojik ölümdür. Örneğin yanık durumunda aşırı ısıya maruz kalan veya yeteri miktarda kan akımı alamayan vücut parçası nekroza uğrayıp cansız doku haline gelebilir. Apoptoz hem hastalık hem sağlıkta ortaya çıkarken nekroz sadece hastalıkta meydana gelir.

 

Doku dengesi hücre ölümü ve yeniden yapımı arasındaki uyuma bağlıdır. Apoptozun önemi çeşitli biyolojik olaylarda gereksiz, hasarlı veya zararlı hücrelerin yok edilişinin sağlamasında ve organizmanın iç dengesinin devamlılığına katkıda bulunmasından ileri gelmektedir. İşte bu hassas terazinin dengesinin bozulması hastalıklara yol açar.

Son söz: Dualarınızı ,içinizdeki apoptozun doğru işlemesi için de edin.

 
 
Temmuz 2013
 
 
İlginizi çekecek diğer konular.
 
Sağlık Ekonomisi -Prof. Dr. Mehtap Tatar
Kök Hücre-Kordon Kanı-Kemik İliği Vericiliği-AFAREZ -Doç Dr.Fevzi Altuntaş.
Astım ve Sosyoekonomi -Prof.Dr.Bülent Tutluoğlu
Aort Anevrizma ve Disseksiyonlarında Endovasküler Tedavi-Prof.Dr.Füruzan Numan
ACİL TIP VE ACİL TIP UZMANLIĞI-Prof.Dr. Başar Cander
Tıbbın Gören Gözü 'RADYOLOJİ' - Prof. Dr.Okan Akhan
Evde Sağlık Hizmetleri-Prof.Dr Ali İhsan Dokucu
Hasta Güvenliği - Prof.Dr. Erdal Akalın
Akupunktur Bilimseldir! -Prof.Dr.Kaya Özkuş


 

 
Copyright © populersaglik.com